şuşu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
şuşu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Ekim 2012 Pazar

Akılı Çocuklar Dergisi



Çizimlerini benim yaptığım Akıllı Çocuklar Dergisi,Nezih-Remzi-İnkılap-İmge kitabevlerinde ve SMYK oyuncak mağazalarında satışta.

23 Eylül 2011 Cuma

Arada deşelemek lazım taşınmaları beklemeden...



Ben tatilde keyif yaparken deniz,kum,güneş oh ne ala dinlen eğlen derken koca evi taşıdı yerleştirdi.Aile ve arkadaş çevremde pohpohlandı da pohpohlandı.Eee kadın tatilde adam bir başına ev taşıdı yerleştirdi takdir toplamak hakkıdır:)Neredeyse kurulu bir düzene geldim yerleştim.Kişisel eşyalarımın olduğu bir kaç koli dışında herşey gayet yerleşik görünüyordu ne güzel.

Ben günlerce o kolileri boşaltmakla uğraştım durdum,neredeydi bunlar bunca zamandır diye şaştım, günlendirmeyi unuttuğum için söylendim.Her kağıt parçasının önünde uzun uzun takıldım kaldım, okudum,hatırladım.

Ufuk'la ilk gittiğimiz sinemanın bileti sene 96,oturup tost yediğimiz cafenin fişi,sigara paketleri,yazılmış çizilmiş aşk dolu notlar,kurutulmuş çiçekler,kaçak göçek 2 günlüğüne gittiğimiz ilk tatilimizden kalma biletler,ayrılık mektupları,fotoğraflar,gazetelerden kesilmiş yazılar falanlar filanlar...
Çocukluğumdan kalma çizdiklerim,dedeciğimin benim çocukluğuma denk gelen günlükleri sene 77-78-79-80-81,dedeciğimi kaybettiğimiz gün Cumhuriyet gazetesinde çıkan vefat ilanı sene 95.
İzcilikten kalma fularım,her tatil yerinden toplanıp paketlenmiş üzerine not düşülmüş deniz kabuklarım...

Koskoca evi yerleştirmek daha mı iyiydi bilemedim masa şuraya,sandalyelerde tam buraya, tabaklar buzdolabının yanındaki dolaba...Şu kolilerin içinden çıkmadım bir türlü.Oraya buraya sıkıştırılmış bir dünya yaşanmışlık kimi canımı acıtan cinsten kimi vay be dedirten. Arada deşelemek lazım taşınmaları beklemeden.

Ha bunlar nereye kadar saklanacak,yenileri eklendikçe üstüne nereye sığacak hiç bir fikrim yok açıkçası,bulunur elbet bir hal çaresi,atarız evden bir kaç eşya açarız onlara yer. Dedem geride öyle aman aman ne para pul ne mal mülk bıraktı.Ama yaşım 35 olmuş,ben onun  yazdığı günlüklerden çocukluğumu okuyorum,fotoğraflara özlemle ve tebessümle bakıyorum,5 yaşında çizdiğim resimleri,biriktirdiğimiz kartpostalları elimde tutuyorum.

Dededen toruna geçen bu alışkanlıktan gayet memnunum.İnsanların çer çöp,ne zamana kadar saklayacaksın bunları dediği herşeye derin anlamlar yüklemek hoşuma gidiyor. Ve hazinem kızımında yaşadıklarıyla birlikte giderek çoğalıyor:)

9 Mayıs 2011 Pazartesi

Sıcacık ülkelere doğru göçen bir ŞuŞu kuşu olsam ben...

Kuşların peşine takılıp sıcak,sıcacık ülkelere göçesim gidesim var.Yağmurdan,gri bulutlardan,güneşin yalap şalap yüzünü gösterip kaybolmasından çok sıkıldım.

8 Ocak 2011 Cumartesi

Bakalım bu gecenin sonu nereye varacak....

Geldi yine benimkiler offfluyorum,pufluyorumm,daralıyorum,bunalıyorum.
Yaptığım yemeklerin tadı iğrenç,sohbetim dayanılmaz,saçım başım berbat,dünyanın en çirkiniyim bugün,çizdiklerim korkunççç.
İki çizgi bir araya gelememek için bas bas bağırıyor sanki,renkler birbirine küs. Çizemedikçe çıldırıyorum beğenesim yok ki hiç birşeyi,çizilecekler var yetişecekler var ama ben yokum,olasım yok, yapasım yok. Bu sefer fena geldiler,gitsinler diye gözlerinin içine bakıyorum ı-ıh uzunca kalaları var galiba. Çıldırır mıyım acaba?Aslında çıldırasım da yok değil hani. Şöyle yarım saat saysam sövsem ağzım dolu dolu.İçimde birikenleri döksem ortalara üzerine alınsa gereken kişiler rahatlar mıyım acaba?Peki tamam derin derin nefes almalar 10'a 20'e 1000'e 10000'e kadar saymalar işe yarar mı?Yok yok beni sokak paklar,atsam kendimi dışarıya soğuk yüzüme yüzüme çarpsa getirse beni kendime,getirir mi acaba?

Evet evet fena geldiler bugün,gitsinler diye gözlerinin içlerine bakıyorum evet,bakıyorum bakıyorum yok nafile!!! Uzunca kalmasalar bari...


ps: Bu arada yazımı ekledikten sonra bir önce ki post ilişti gözüme,galiba aslında ben çıldırdım öyle çıldırır mıyım çıldıracak mıyım diye uzun uzun düşünmeyeyim boşuna. Bir kere duygularım sapıtmış sağım solum bir acayip 2 gün önce lay lay lom şimdi buhranlarda. Eyy Allahım sen beni benden koru:)

16 Aralık 2010 Perşembe

Mis gibi kokan Leylak Dalına 2 kuş konmuş...


Dünyanın en tatlı iki hatunu dün günümü şölene çevirdiler,tadı damağımda kaldı,doyamadım açım aç hala.Bir daha ki sefere doyurun beni lütfen:) En uzunundan laklaklar istiyorum,2 bardak çay yetmez semaver eşliğinde aksın muhabbet.

Fotoğrafta ki keçeden kız benim çizimlerimden biri ve Su gibi bir hatun tarafından yapılmıştır .  
Canım Leylak Dalım sayende ağzım kulaklarımda:) Ben ona hep söylüyorum,söyleceğim de "İnsan senin yanında yaşlanmaz"diye.Nurşen ablacığım süpersin,birtanesin,ellerine sağlık. Bundan böyle ben nereye o da benimle,çantamın askısına iliştirdim gezip tozacağız birlikte:) 
Bu arada Pino'mun keçeden kızının kirazdan küpeleri bile var:)

Ve Pinommmm,canımmm sıcacıksın ve iyi ki varsın. Şu blog aleminin en güler yüzlü en tatlı hatunusun benim için,farklısın farklı:)


5 Kasım 2010 Cuma

Geleneksel temizlik öncesi,temizliğe hazırım:)


Evimizin temizliği için yardıma gelen bayandan önce yapılan temizlik için bütün ekipmanlarım ve ben hazır ve nazırız.
Bu bizim evde her temizlik öncesi yapılan bir temizliktir,ki eskiden bu konuda annemi çok kınamışlığım var.Aman kadıncağıza ayıp olmasın,dur şurayı da toplayayım,dur şurayı da sileyim derken derken ev ak pak olup çıkar neredeyse.Hatta yardıma gelen bayanı misafir edasıyla ağırlayıp sen otur bir çay iç orayı da ben sileyim diyebilmiş bir insanım. Ufuk bu konuda beni çok aklı selim bulmadığını her defasında söyleyerek gerekli uyarıları yapar fakat ben bildiğimi okumaya devam ederim:)
piştt hatunlar hadi söyleyin bakalım bir ben miyim bunu yapan?

29 Eylül 2010 Çarşamba

Sabah sabah ne gerek vardı şimdi hım ?

Bak işte Eylül de bitiyor,hayat akıp gidiyor demiştik ya:) Tadını çıkarmak lazım doya doya duya duya içine sine sine. Sabah tatsız ayrıldık Ufuk'la şimdi aklımın bir köşesi onda ama  içimde ki inatçı ruh arama diyor.Bir tarafı da bir düşün sanırım senin payında büyük bu tatsızlıkta diyor.Ama bazen kendimi sorgulamak bana iyi gelmiyor hem işime gelmezse ona da kızıveriyor susturuyorum.Şimdi benden yana olmayan içimde ki ŞuŞu'yu susturdum rahatladım:) Aklımın bir köşesinde kalan Ufuk ise sanırım akşama kadar beni daraltmaya devam edecek.

16 Eylül 2010 Perşembe

Bir garip ŞuŞuyum...

Çizesim var yazasım yok.  Sabah erkenden ayakta olmam lazım uyuyasım yok. doktor kontrolüm var gidesim yok.Tabletim bozuldu,tamirciden haber yok,işler birikti tablet yok,Birilerinin burnundan getiresim var getirecek adam yok(Ufuk gerilimi anlayıp hemen uyudu,ya da numara yapıyor)

27 Temmuz 2010 Salı

Ey Allahım sen aklıma mukayet ol...

Sabah gözümü açtım matkap sesi,yedim içtim matkap sesi,dışarı çıktım geldim hala matkap sesi,çizdim sildim,çizdim sildim yine matkap sesi ve biliyorum ki sabah uyanacağım yine yine yeniden matkap sesi.

matkapçıya mesaj :Ya Matkapçı bey ve saygıdeğer işveren nerenizi yaptırıyorsunuz bilmem ama el insaf artık,daraldım. Zaten hava sıcak,zaten deli dolu bir dünya iş var,zaten yetiştirememişim bir çoğunu. Bak akşam oldu hadi kalk git evine,çocuğun vardır hatta bir karın bekler seni,hadi koş koş artık yaaaa!!!